MESLEĞİNDEN 10’NCU KEZ İHRAÇ EDİLDİ…

Mayıs 16, 2014 de Basın Açıklamaları

KAMUOYUNA DUYURU…

Türk Polis Teşkilatı çalışanların özlük haklarının alınması, biriken Teşkilat sorunlarının bir nebze giderilmesi ve meslek onurunu yükseltmek amacı ile kuruluşunda yer aldığım ve ilerleyen süreçte genel kurul kararı ile Genel Başkanlığına getirildiğim Emniyet-Sen’in çatısı altında yürüttüğüm faaliyetlerim nedeniyle ilk olarak 2013 yılı Nisan ayı içerisinde Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu kararı ve İçişleri Bakanı Muammer GÜLER’in onayı ile sendika kuruluşunda yer alan 5 kişi ile birlikte, çok sevdiğim mesleğimden 4 kez ayrı ayrı çıkarıldım.

Bu 4 ayrı meslekten çıkarma cezamın, Antalya İdare Mahkemeleri’nin kararları ile yürütmelerinin durdurulması sonrası, mesleğime başlatılmayı beklerken, yine 2013 yılı içerisinde 3 kez daha mesleğimden koparıldım. Bu son meslekten çıkarılma cezalarının yürütmeleri de yine Antalya İdare ve Bölge İdare Mahkemeleri’nin 16 ve 18 Nisan 2014 tarihli kararları ile yeniden durduruldu. Mahkemeler kararlarında Emniyet-Sen’in tüzel kişilik kazanmış bir sendika olduğunu, tarafıma isnat edilen fiillerin sübuta ermediğine karar verdi. Mahkemeler kararlarında şu ifadelerine yer verdi; Buna göre, yasa koyucu tarafından “önceden izin almaksızın serbestçe” kurulması benimsenen sendikanın, kuruluş koşullarının yokluğu durumunda dahi kapatılması yetkisi yargı yerine tanınmış olup, önceden izin almaksızın serbestçe kurularak tüzel kişilik kazanmış olan bir sendikanın Mahkeme kararı olmadan faaliyetine son verilmesine ya da tüzel kişiliğin yok hükmünde kabulüne hukuken olanak bulunmamaktadır. … Yönetim Kurulu Üyelerine seçim kurulunca mazbataları verilmekle sendika tüzel kişiliği oluşmuş ve sendika başkanı seçilen davacı da sendikal faaliyet yürütmeye başlamıştır. … 4688 sayılı Kanun’un 15/j. maddesinin Anayasa’ya aykırılığı öne sürülerek, Anayasa’nın 152. maddesi uyarınca Anayasa Mahkemesine itiraz yolu başvurulması üzerine, 2013/130 sayılı esasına kayıtlı dosyada Anayasa Mahkemesi’nce 29/01/2014 tarihli toplantısında: “4688 sayılı Kanun’un 15. maddesinin, 6289 sayılı Kanunun 31. maddesinin (b) bendiyle değiştirilen birinci fıkrasının (j) bendinde yer alan;

A-  ‘Emniyet hizmetleri sınıfı…’ ibaresinin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın reddine,

B- ‘…ve emniyet teşkilatında çalışan diğer hizmet sınıflarına dahil personel…’ ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE” karar verilmiş; böylece “emniyet teşkilatında çalışan diğer hizmet sınıflarına dahil personel” yönünden sendika kurabilme olanağı elde edilmekle birlikte “emniyet hizmetleri sınıfı” yönünden sendikal hak mücadelesinde hedefe ulaşılamamış ise de, Anayasa Mahkemesi’nin sözü edilen kısa kararı üzerine, Ankara 9. İş Mahkemesi’nce; 02/04/2014 tarihli 3. Celsede, “Davalı Sendikaya Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda sendika tüzüğünü değiştirerek sendika üyesi olabilecek çalışanların niteliklerini bu iptal kararı esaslarına göre belirlemesi ve düzenlenmiş yeni tüzüğü dosyaya ibraz etmesi bakımından iki aylık süre verilmesine” karar verilmiş olup, ortada henüz adı geçen sendikanın kapatılması yolunda verilmiş bir karar bulunmamaktadır.

Bu duruma göre ve Kamu Hizmetinde Örgütlenme Hakkının Korunması ve İstihdam Koşullarının Belirlenmesi Yöntemlerine ilişkin 151 sayılı Sözleşme’nin “Örgütlenme Hakkının Korunması” başlığını taşıyan Bölüm II-4. maddesinde yer verilen, “Kamu görevlileri, çalıştırılmaları konusunda sendikalaşma özgürlüğüne halel getirecek her türlü ayrımcılığa karşı yeterli korumadan yararlanacaklardır. Böyle bir koruma, özellikle aşağıdaki amaçlara yönelik tasarruflara karşı uygulanacaktır:

• Kamu görevlilerinin çalıştırılmalarını, bir kamu görevlileri örgütüne katılmama veya üyelikten ayrılma koşuluna bağlamak, 

Bir kamu görevlisini, bir kamu görevlileri örgütüne üyeliği veya böyle bir örgütün normal faaliyetlerine katılması nedenleriyle işten çıkarmak veya ona zarar vermek.” kuralı karşısında, Mahkemece hakkında kapatma kararı verilmeyen sendikanın başkanı sıfatıyla yürüttüğü sendikal faaliyetleri nedeniyle, Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 8/32. maddesinde meslekten çıkarma cezasını gerektiren eylem, işlem, tutum ve davranışlar arasında sayılan “…” fiilini işlediği iddia edilerek “Meslekten Çıkarma” cezası verilmesine ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun 29/11/2013 tarih ve 2013/408 sayılı kararı açıkça hukuka aykırıdır.

Evet.. bu son mahkeme kararları 16 ve 18 Nisan 2014 tarihlerinde verildi. Bu kararların verilmesinden hemen sonra tarafıma yapılan tebliğle, kararların bir hafta sonrası için, tam 6 aydır Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu’nda bekletilmekte olan disiplin soruşturması dosyalarımın görüşülüp sonuca bağlanması için, 24 Nisan 2014 tarihli Yüksek Disiplin Kurulu’na çağrıldım. Görevime ikinci kez başlatılmayı beklerken, bu kurulda aynı gün alınan kararların 07 Mayıs 2014 tarihinde İçişleri Bakanı Efkan ALA tarafından imzalanması neticesinde mesleğimden 3 kez daha ve toplamda 10’ncu kez çıkarıldım. Tarafıma Emniyet Genel Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığı tarafından uygulanan ve düşman ceza hukuku uygulanmasına dönüştürülen bu hukuk tanımazlığı ve zulmü YÜCE TÜRK MİLLETİ’NİN YÜKSEK FERASETİNE şikayet ediyorum.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur…

Faruk SEZER                                                                                              

Emniyet-Sen Genel Başkanı