EMNİYET-SEN 3 YAŞINDA

Yayınlanma Tarihi:09-11-15 01:21

09 Kasım 2012 tarihinde; bir elin parmaklarını geçmeyecek fedakâr Emniyet Hizmet Sınıfı çalışanının cesur gayretleriyle kurulan sendikamız, bugün 3. yılını geride bırakmıştır. 09 Kasım 2012 tarihinde Ankara Valiliğinde başlayan mücadelemiz tüm hukuksuzluklara ve ihanetlere rağmen devam etmiş ve edecektir.

Sendikamız; kuruluş evraklarını verildiği andan itibaren Emniyet Genel Müdürlüğünün başlattığı ve her geçen gün şiddetlenen hukuksuzluklarla mücadele etmiştir. İlkeli mücadelemiz neticesinde bu hukuksuzluklar mahkeme kararları ile bertaraf edilmiştir. Mesleklerinden atılan tüm yöneticilerimiz mesleklerine geri dönmüş haksız disiplin cezası alan arkadaşlarımız aklanmış, sürgün edilen arkadaşlarımız geri dönmüştür.

Emniyet Genel Müdürlüğü haksız disiplin cezaları ve sürgünlerle bir şey elde edemeyince yönetim kadrosundan birtakım kişilerle bu hareketi engellemeye çalışmıştır. Emniyet Genel Müdürlüğü; hukuksuz işlemlerle deviremediği sendikamızı, Bizans oyunları ile devirmeye çalışmıştır. Bu maksatla; Bizans hastalığı olan fitneyi, fesadı ve en önemlisi dedikoduyu genel merkez yönetim kurulundaki bir takım yöneticiler vasıtası ile enjekte etmiştir. Yönetim içinden ihanetler, adam satmalar yaşanmış, bir takım mevkiler için genel merkez yönetim kurulunu dahi baypas etmeye çalışmışlardır. Hukuka ve tüzüğümüze aykırı bir şekilde Genel Başkanımız Faruk Sezer’in görevden alındığı ilan edilmiş, genel kurulumuzun iradesi yok sayılmıştır. Bu menfi amaçlarına yönelik yoklukla malül karar defteri tanzim edilmiş olmasına rağmen bu darbe girişimi Ankara 7. İş Mahkemesinde açmış olduğumuz davayla bertaraf edilerek Bizans oyunlarının da üstesinden gelinmiştir.

Sendikamız ile ilgili tüm mahkemeler kazanılmıştır, Türk Milleti adına karar veren mahkemelerce sendikamıza ve gönül verenlerine yapılan haksızlıklar belgelenmiştir. Son noktaya yaklaştığımız şu günlerde sendikamızın kapatılması için açılan davada  karar aşamasına gelinmiştir. Genel Başkanımız Faruk Sezer’in önderliğinde yürüttüğümüz Ankara 9. İş mahkemesinde derdest olan davada mahkemenin görevlendirmiş olduğu konusunda uzman bilirkişilerce tanzim edilen raporda; sendikamızın haklılığı altı çizilerek anlatılmış, Emniyet Hizmetleri Sınıfının yaşadığı sıkıntılardan alıntılar yapılarak idarenin yapmış olduğu mobbinge değinilmiş ve sendikamızın kapatılamayacağı belirtilmiştir. 16 Aralık 2015 tarihinde yapılacak duruşmada Emniyet Genel Müdürlüğünün hukuksuzluğunu bir kez daha yeneceğimizin inancındayız.

Sendikamız ve emniyet hizmet sınıfı adına 16 Aralık 2015 bir dönüm noktası mahiyetindedir. Bu duruşmada; sendikamızın Emniyet Genel Müdürlüğünce yok sayılan tüzel kişiliğinin varlığı belgelenmiş ve tescillenmiş olacaktır. İlkeli davranış ve mücadelemizin bir kazanımı olarak tarihte altın harflerle yerini alacaktır. Allahın izni ile 16 Aralık 2015 tarihinde çıkacak kararı bir bayram havası ile tüm meslektaşlarımızla birlikte Ankara adliyesi önünde büyük bir coşkuyla kutlayacağız.

Bu günlere gelene kadar genel merkez hukukçumuz vasıtası ile 68 tanesi meslekten ihraç dosyası olmak üzere 500’e yakın disiplin cezasını bertaraf ettik, Danıştay incelemelerinde de haklılığımız ortaya çıkartıldı. Genel kurulumuza katılan kişilerin iki kez meslekten ihracı istenirken ilkeli ve akılcı mücadelemiz ile meslekten ihraçları engelledik. Daha da ileri gitmemiz gerekirken sendika içi ihanetlerle boğuştuk. İhanet edenlerin asılsız isnatları nedeni ile savcılıklarda-karakollarda aklanmak için çabaladık. Yaklaşık 10 ceza dosyasıyla boğuştuk aklandık. Usulsüz çıkan karar defterini, bu defterde alınan kararları iptal ettirmek sendika menfaatini korumak için mücadele ettik kazandık. Sendikal faaliyet için harcanması gereken kıymetli zamanı; bu ihanet sebebi ile sendikal faaliyetlerde kullanamadık. Adeta sendikamıza bir fetret devri yaşatan bu ihanet şebekesi kendi içinde de çökertilmiştir. Ancak bu kayıp zamanın zararları halen devam etmekte, idarelerce de kullanılmaktadır.

Bu karışıklık ortamında masum bir sohbet toplantısı tertip ettikleri için il başkanlarımızın bir kısmı meslekten çıkartılmışken merkez yöneticilerimiz arasında bulunan bir takım kişiler ise ihanetleri karşılığında ödüllendirilerek imtiyazlı birimlerde görev almışlardır. Bu imtiyazlı birimlerde görevlendirilen yöneticiler sendika kavramını inkar etmeye ve kargaşa çıkarmaya, gittikleri yerlerde de devam ederek Ankara 9. İş Mahkemesinde devam eden davamıza rağmen sendikanın kapatıldığını adeta ilan etmişler, polisin çaresiz olduğu algısını oluşturmuşlardır.

Emniyet Genel Müdürlüğünün veremediği zararı içimizdeki bu kişiler vermiş, meslektaşlarımızın aklını karıştıran, zihinlerini bulandıran açıklamalar yaparak sendikamıza telafisi güç zararlar vermişlerdir. Bizler bir dava uğruna savaşırken içerdeki ihanetle de boğuşmak durumunda kaldığımız için bir takım eylem ve faaliyetlerimiz gecikmiş Emniyet Hizmet Sınıfının sendikalaşması yönündeki teşkilat çalışmaları sekteye uğramıştır. Bir kısım illerdeki şubelerimiz kapanmak durumunda kalmıştır. Bu kişilerin yaptığı ihanet sendikamızın yıllarına neden olmuş kuruluş aşamasındaki sendikamızı yerinde saydırmıştır.

Gerek bu ihanet şebekesinin yarattığı çaresizlik algısı gerekse idarelerin baskıcı tutumu amacına ulaşamamış, sendikamız bütün bunlara rağmen varlığını sürdürmüştür. Sendikal mücadelemizin yeni başladığı bu dönemde yaşadıklarımız; polisin keyfiyetle yönetildiğini, polislerin siyasetin ve bürokrasinin altında ezildiğini ve öğrenilmiş çaresizliğin polislerin kaderi olarak algılandığını göstermiştir. Bizler bu keyfiyeti bu çaresizliği yakmak ve yok etmek için ilk ateşi 09 Kasım 2012 tarihinde yaktık. Bir dönem işsiz aşsız kaldık destek veren meslektaşlarımız olduğu gibi sırtını dönenen hatta yolunu değiştiren meslektaşlarımızda oldu. Yönetimimizin üst kademelerinde olmalarına rağmen önemli mevkilere gelenler de oldu. Hiç birisi sendikamıza gönül vermiş olan meslektaşlarımızı yıldırmadı, korkutmadı aynı aşk ve güçle çalışmalara devam ederek tüm hukuksuz uygulamaları bertaraf ettik.

Bu süreç içinde yöneticilerimizin özellikle Genel Başkanımız Faruk Sezer’in yaşadığı sıkıntılar bir ders edasıyla örnek alacağımız hikâyeler doğurmuştur. Kazandığımız davalara rağmen bu kararlar uygulanmadan tekrar tekrar meslekten atılan Genel Başkanımızın mücadelesi sağlam irade örneği olmuştur. Diğer meslektaşlarımıza moral vermiştir. Hem ihanet şebekesi ile boğuşan hem idare ile çarpışan Genel Başkanımız en son kendisi hakkında verilen sürgün cezasını da bertaraf ederek görevi başına geri dönmüştür. Bu dönem içinde çektiği sıkıntılar, yaşadığı hukuksuzluklar ve haksızlıklar mahkemelerce de görülerek hakkı kendisine teslim edilmiştir. Son olarak 16 Aralık 2015 tarihinde Ankara 9. İş Mahkemesinde görülecek olan davada bu irade yine kazanacaktır.

Unutulmamalıdır ki; Sendikacılık hakkı tutup kaldırmaktır. Bu zamana kadar yaşadığımız haksızlıklarda, haklılığımız ilkeli mücadelemiz ile elde edilmiştir. Bu mücadelenin ödülü imtiyazlı şubelerde görevlendirilmek olmamıştır. Bu mücadelenin ödülü meslektaşlarınca taktir görmek, gerek sürgünde gerekse geri döndüğünde saygıyla karşılanmak olmuştur. Meslektaşlarımıza sendikanın gücünü göstermek olmuştur. Sendikayı baltalayanların aksine, idarelere teslim ve biat içinde olanların aksine sağlam irade doğrultusunda sendikayı yaşatmak ve bu zamana getirebilmek olmuştur. Bizler meslektaşlarımıza ilham olması, haksızlara korku salması için bu mücadeleye sizlerin de desteği ile devam edeceğiz.

Amacımız; çalışma hayatının, çalışanların da söz sahibi ve süreçlere müdahil olduğu bir yer olmasıdır. Kararların tek yanlı alınmadığı, hakkaniyetli ve adil alındığı bir çalışma ortamının oluşturulmasıdır. Bizleri doğrudan ilgilendiren gelişmelerde dahi fikrimizin sorulmadığı ilkel yönetim anlayışının tarihin çöplüğünde yerini almasıdır. Meslektaşlarımızın çaresizlik algısını yıkarak insanca yaşayabilmesi “hak aramayı” öğrenmesidir. Meslektaşlarımızı; “ben söylerim siz uyarsınız” şeklindeki çirkin üsluba karşı, sendikamız kanatları altında korumaktır. İlkeli ve mücadeleci sendikacılığımız sayesinde 3 yıldır eritilmedik pısırıklaştırılmadık, ihanet etmedik, ihanete boyun eğmedik varlığımızı devam ettirdik. Gayemiz; bu mücadele gücünü meslektaşlarımıza da öğretmektir. Sendikamıza gönül verenlerin ve hatta sevmeyenlerimizin bile takdirini kazanmamızın sebebi de bu ilkeli ve mücadeleci duruşumuz olmuştur. Sendikamız aynı zamanda milli bir sivil toplum kuruluşu olarak hiç kimseden çekinmeden hiçbir denge hesabı gütmeden tavır ortaya koymuş, kimsenin kuklası olmamış, kukla olmasını isteyen ihanet şebekelerini de çökertmiştir.

Kuruluşundan bu yana Emniyet-Sen’e emek vermiş bütün emektarlarımıza, adam gibi duruşun timsali olan onurlu yöneticilerimize ve Genel Başkanımız Faruk Sezer’e sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. 09 Kasım 2012 tarihinde kendi elleri ile kuruluş dilekçesini Ankara Valiliğine sunan ve 16 Aralık 2015 tarihinde zafer mazbatasını da kendi elleri ile alacağına inandığımız Avukatımız Emrah Aytekin’e teşekkürlerimizi sunuyoruz.

İlk günden bu güne kadar sesimizin duyurulmasına yardımcı olan basın mensuplarına teşekkürlerimizi sunuyoruz. İyi ki varsınız. İyi ki Emniyet-Sen’i var ettiniz. Yüce Allah, sizlerin bu asil duruşunun ve Emniyet-Sen’in yokluğunu göstermesin. Yürekten inanıyoruz ki, teşkilatımız her geçen zaman daha da büyüyecek, kararlı ve mücadeleci sendikacılığı daha da yüceltecektir. En kalbi duygularımızla sendikamızın 3 üncü kuruluş yıldönümünü kutluyor; mücadele ve başarılarla dolu daha nice yıllara kavuşabilmeyi yüce Mevla’dan niyaz ediyoruz. 16 Aralık 2015 tarihinde zafer elde edeceğimize inandığımız sendikamız karar duruşmasında Ankara’da görüşmek üzere... Saygılarımızla.

Emniyet-Sen Genel Merkezi

Okunma Sayısı:1259
Tweet

Yorumlar:

HABERE YORUM YAZIN