EMNİYET-SEN BASIN BİLDİRİSİ

Haziran 1, 2013 de Basın Açıklamaları

basın bildirisi 3

EMNİYET-SEN BASIN BİLDİRİSİ

Taksim gezi parkında 4 gün önce ”ağaç’ların kesilmesine” karşı çıkan protestocuların eylemleriyle başlayan ve 30.05.2013 ile 31.05.2013 tarihlerinde İstanbul Valiliği’nin ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün talimatlarıyla, üst üste iki kez protestocuların izinsiz eylemlerine son verdirmek amacıyla yapılan şafak operasyonlarında, medyadan takip edebildiğimiz kadarıyla eylemcilerin çadırlarının yakılması ile baş gösteren ve bugün bu basın duyurusunu yapma zaruretini doğuran tabloya duyduğumuz üzüntünün tarifi yoktur.

Eylemcilerin doğa olaylarını kanuna aykırı olarak yaptıkları iddiası ile Gezi Parkı’nın içine izinsiz kurdukları çadırlara, yasal mevzuata uygun olarak nasıl müdahale edilmesi gerektiği kanun hükümlerine göre sabittir. Çadırların suç unsuru olduğu düşünülüyor idiyse, çadırların toplatılması veya muhafaza altına alınması gerekirken, çadırların yakılması sonucu eylemciler kışkırtılmış ve marjinal gruplara eylemi provoke etme imkanı sağlanmıştır. Şüphe yok ki, olayların bu duruma gelmesinde, en büyük sorumlu İstanbul Valiliği ve bizzat İstanbul Emniyet Müdürü’dür.

Yasal mevzuat uyarınca emir komuta zincirine uyma yükümlülüğü olan ve bireysel hareket etme özgürlüğü bulunmayan meslektaşlarımızın, eylem tarihi itibariyle 40 saate yaklaşık süredir evlerine dahi gitmeden görevlerini yapmaya çalıştıkları göz önünde bulundurulduğunda; Polisin de insan olduğu, ihtiyaçlarının olduğu, uykusuzluk ve yorgunluğu sebebiyle bu şartlarda olayları sağlıklı değerlendirmesinin mümkün olmadığı hesaplanarak, polise karşı acımasız eleştirilerde bulunanların kendilerini sorgulaması gerekmektedir. Burada en büyük sorgulamayı da Polisi insan üstü çalıştıran İstanbul Valiliği ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün yapması gerekmektedir. Ancak meslektaşlarımızın bu zor şartlar altında dahi emirlerin hukuka uygun olup olmadığını sorgulama ve suç teşkil eden emirleri yapmama sorumlulukları vardır. Yasaları uygulayarak konusu suç teşkil eden emirleri yerine getirmeyen meslektaşlarımızın, emri verenler hakkında tutanak tutmaları gerekmektedir. Suça konu emirleri yerine getirmemeleri sebebiyle, karşılaşacakları her türlü usulsüz idari ve cezai yaptırımlarda Emniyet- Sen olarak meslektaşlarımızın yanında olacağımızı temin ederiz.

Bütün bu yaşanan olumsuzlukların, tek sorumlusu olarak Türk Polis’inin gösterilmesi gerçeklerin çarptırılmasıdır. Polis’in yalnızca verilen emirleri yerine getirdiği, bu görevi yerine getirirken canavarca bir hisle hareket etmediği ve etmeyeceği, eylemciler içerisinde kötü niyetli grupların da bulunduğu hususlarının aksinin iddia edilmesinin olanağı yoktur. Kamu güvenliğinin sağlanabilmesi için Türk Polisine her zaman ihtiyaç vardır. Türk Polisi Türk Halkı’nın her zaman yanındadır ve bundan kimsenin şüphesi olmaması gerekmektedir.
Bazı kimselerin polise saldırmayı teşvik eden ve sosyal medyaya yansıyan paylaşımlarına itibar edilmemesi gerekmektedir. Polis Sendikası ismi ile bizimle bağlantısı olmayan bir takım grupların açıklamalarına da itibar edilmemesi gerekmektedir. Türk polisi her zaman halkının hizmetindedir.

Emniyet-Sen olarak açıkça belirtiyoruz ki;

Buradan tüm Emniyet teşkilatı yetkililerine sesleniyoruz. Yaklaşık 4 günden beri görev başında olan meslektaşlarımızı bir an evvel dinlendirmelerini ve görev alanlarındaki asgari insani ihtiyaçlarının eksiksiz karşılamalarını talep etmekteyiz.

Sosyal Medya üzerinden polisin karalanması kampanyasını şiddetle ve nefretle kınıyoruz!

Sosyal Medya üzerinden 1000 Polis Memurunun ve 15 Emniyet Müdürü’nün istifa ettiği, Edirne İl Emniyet Müdürlüğü’nün göstericilere müdahale etmeyeceği ve polislerin istifa ettikten sonra eylemcilere katıldığı söylentilerinin gerçeği yansıtmadığı, konuyla ilgili olarak Emniyet Genel Müdürlüğü’nün bir açıklama yapmaması sonucu bu söylentilere çanak tuttuğu, bu ve benzeri olaylarda suskun kalarak teşkilatı art niyetli kişilerin kucağına attığı açıkça ortadadır. Bu olaylar ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün bu olaylardaki çaresizliği çok açıkça göstermektedir ki, Emniyet-Sen bu teşkilata, bu ülkeye ve huzur ortamının tesis edilmesine katkı sağlayacak en gerekli kurumdur. Yaklaşık 10,000 üyesi ve 250,000 gönüllüsüyle Emniyet-Sen Emniyet Teşkilatı üzerinde etkin bir güce sahiptir. Milletimize daha yaşanabilir bir Türkiye sunmanın garantisi, sendikalaşmış bir Emniyet teşkilatından geçmektedir.

Unutulmamalıdır ki, polisler bu milletin bağrından çıkmış öz evlatlarıdır. Milletimizden evlatlarına sahip çıkmalarını, meslektaşlarımızın da karşısındaki kişilerin anneleri, babaları ve akrabaları olduğunu unutmamalarını rica ediyoruz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur

Emniyet-Sen Yönetim Kurulu Adına
Faruk SEZER
Genel Başkan