2. YAŞIN KUTLU OLSUN…
Kasım 9, 2014 de Basın Açıklamaları
“09.11.2012” BU TARİH TÜRK POLİS TEŞKILATI ADINA BİR MİLATTIR. Zira tarihten tam iki yıl evvel bu gün, bu teşkilatın içerisinden çıkan, bu teşkilatın evlatlarından oluşan bir avuç polis memuru yıllardan beri ötekileştirilen, ikinci sınıf memur statüsüne sokulan, teşkilat içerisindeki hukuksuzluklara dur diyebilmek adına tüm riskleri de göze alarak Emniyet-Sen’i kurdular. Sendika yöneticileri bu zor ve meşakkatli yolda yürürken hukuksuz soruşturmalara maruz kalmış, açılan soruşturmalar neticesinde ceza alanlar hatta mesleklerinden ihraç olanlar olmuş; bunlardan dava açıp “dönenler” in yanında davasını satıp “dönenler”! olmuş… Ancak tüm baskılara, sindirmelere, davasını satıp dönenlere rağmen yılmadan usanmadan yolarına devam etmişlerdir. Gelinen son nokta ise; Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu nihai karardır. Anayasa Mahkemesi bu karara göre, Emniyet Teşkilatında çalışan; diğer hizmet sınıfı statüsünde görevli sivil memur ve teknisyen yardımcılarına sendikal haklarını kazandırmışken, emniyet hizmetleri sınıfında çalışan (polis – bekçi) personelin sendika kuramayacakları ve kurulu sendikalara üye olamayacakları şeklinde görüş bildirmiştir.
Ankara 9. İş Mahkemesinde sendikamızın kapatma davası halen devam etmekte ve mahkeme tarafından da şu an için herhangi bir kapatma kararı verilmemiştir. Genel Başkanımız Sayın Faruk SEZER’in beyan ettiği gibi; “bizler konuyu noktalamadık, sadece bir virgül koyduk” ilk yola çıktığımız günkü gibi aynı azim ve kararlılıkla yolumuza devam etmekteyiz. Bu süreçte her platformda haklılığımızı haykırarak Emniyet Teşkilatı personelinin tümünün örgütlenme hakkının olduğunu ve bu teşkilat içerisinde bir sendikanın olmazsa olmaz olduğunu dile getirdik. Bu haykırışlarımız, gerek ülke içerisinde gerekse de uluslar arası platformlarda duyuldu ve haklılığımız onlar tarafından da teslim ve tespit edildi.
Zira; sendikamız, Avrupa Komisyonu 2013 yılı Avrupa Birliği Türkiye İlerleme Raporuna; “Sendika kurmak için polis memurlarının yaptığı başvuru reddedilmiş ve bunu organize eden polis memurları ise itaatsizlik ve mesleğin küçük düşürülmesi sebep gösterilerek mesleklerinden ihraç edilmişlerdir” şeklinde girmiştir.
2014 yılı İlerleme Raporunda ise; “100’den fazla polise sendikanın ilk genel kuruluna katılmaları gerekçesi ile yaptırım uygulandığından sendikanın işleyişi sekteye uğratılmıştır” ibaresi geçerek Emniyet-Sen ve yöneticilerine yapılanlar üzerinden ülkemiz eleştirilmiştir.
Ardından bir eleştiri de Avrupa Konseyi’nden gelmiş, konuya dikkat çekilmiştir. Avrupa Konseyi İnsan Hakları Türkiye Komiseri Nils Muižnieks’in 1-5 Temmuz 2013 tarihleri arasındaki Türkiye ziyaretine müteakiben hazırladığı ve 2013 yılı Kasım ayında yayımladığı 39 sayfalık raporunda da, ülkemizin eksiklikleri dile getirilmiştir. Raporda; “… emniyet kuvvetleri içinde bu yönde giderek artan bir talep olduğunun anlaşılmasına rağmen, Türk mevzuatının polis memurlarının sendikalaşmasına izin vermediğine dikkat çekmektedir. Türkiye’nin kabul etmemiş olduğu Avrupa Sosyal Şartı’nın 5. Maddesinin (sendika üyesi olma hakkı) bu konuda, polis kuvvetleri personeliyle ilgili bir istisna sağladığını kabul etmekle beraber Komiser, Avrupa Polis Etiği Kurallarında, polis memurlarının “kendilerini temsil edecek örgütleri organize etme ve bu örgütlere katılma hakkına sahip olacaklarının yer aldığını vurgular.” denilmiştir.
Avrupa Komisyonu ve Avrupa Konseyi tarafından dile getirilen bu tespit ve eleştirilerden sonra;
2012 yılında 6332 sayılı Kanun’la ülkemizde kuruluşu gerçekleştirilen ve üyelerinin 2’si C.Başkanı, 7’si Bakanlar Kurulu, 1’i Yüksek Öğretim Kurulu, 1’i de Baro Başkanları tarafından seçilen ve 11 üyeden oluşan Türkiye İnsan Hakları Kurumu; Avrupa Komisyonu ve Avrupa Konseyi’nin tespitlerinin neredeyse aynısını yapmıştır. Türkiye İnsan Hakları Kurumu 03 Kasım 2014 tarihinde yayımladığı 117 sayfalık Gezi Parkı Olayları Raporunda; “Kolluk görevlilerinin, özellikle uzun süreli görevlerde sürekli ayakta bekletilmesi bu personeldeki gerilim ve stresi daha da artırmakta ve fiziki müdahale sırasında kontrolsüz davranışlara sebebiyet verebilmektedir. Bu nedenle, toplumsal olaylara katılan kitlenin durumuna göre personel değişimli olarak dinlendirilmelidir. Aralıksız olarak göreve çağrılmak durumunda kalan personel, durumun hassasiyeti ile uygulamanın olağanüstü durumdan kaynaklandığı konularında bilgilendirilmeli ve rehabilite edilmelidir. Kolluk görevlilerinin görev koşullarının yetersiz olmasının, keyfi ve hukuk dışı eylemler için bir gerekçe oluşturmayacağı bilinmelidir. KOLLUK GÖREVLİLERİNİN ÇALIŞMA SAAT VE ŞARTALARININ İYİLEŞTİRİLMESİNİ TEMİN MAKSADIYLA ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜ KULLANABİLMELERİ İÇİN GEREKLİ MEVZUAT DEĞİŞİKLİĞİ YAPILMALI, BU KAPSAMDA, SENDİKAL HAKLARININ KULLANABİLMELERİ İÇİN GEREKEN KOLAYLIKLAR SAĞLANMALI, MEVCUT ENGELLER KALDIRILMALIDIR.” ibarelerine yer verilmiştir.
Yukarıda bahsedilen bütün bu hususlar dikkate alındığında, Emniyet-Sen’in iki yıllık kuruluş, örgütlenme ve yapılanma sürecinde dahi ne kadar büyük işler yaptığını ve farkındalık yaratarak Emniyet Teşkilatı’nın aslında hak aramaya ve örgütlenmeye ne kadar “aç” olduğunu çok açık bir şekilde ortaya koymuştur. Emniyet-Sen’in hak arama davası, gerek yurt içinde gerekse AİHM Sürecinde hakkımız olanı alana kadar yılmadan yorulmadan sonuna kadar devam edecektir. İkinci yaşımızı kutladığımız bu günde; tüm sıkıntılı bu süreçte Emniyet-Sen’i ayakta tutmak adına bu davaya destek veren teşkilat mensuplarımıza, başından beri Emniyet-Sen’i hiçbir çıkar gözetmeksizin destekleyen sivil toplum örgütlerine, Emniyet-Sen mücadelesini yurt içi ve yurt dışı olmak üzere tüm dünya kamuoyuna duyuran bağımsız basın ve medya kuruluşlarına, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün bu süreçte açmış olduğu hukuksuz soruşturmalara dur diyen İdari Mahkeme yargıç ve başkanlarına ve nihayet Anayasa Mahkemesi’nin red kararına rağmen Emniyet Sen’in devam etmesi yönünde ısrarlı kararlığını sürdüren sendikamız davasının görüldüğü mahkeme heyetine teşekkürlerimizi sunmaktayız. 2. Yaşın Kutlu Olsun Emniyet-Sen… Yaşasın Emniyet-Sen…! Tüm Teşkilat mensupları ve kamuoyuna saygı ile duyurulur.