… hayata geçirmedikçe, … sorgulamadıkça, daha çok; Ali İsmail KORKMAZ’ları yitirir, daha çok; polislerimizin hayatını, ocağını karartırız.
Ocak 21, 2015 de Genel Kurul İlanları
Emniyet-Sen olarak, meslektaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi sunuyor; EGM’ye, meslektaşlarımıza, halkımıza, medyamıza yönelik uyarılarımızı tekrarlıyoruz.
Kamuoyunun malumu üzere; üniversite öğrencisi Ali İsmail KORKMAZ’ın, Eskişehir’deki Gezi Parkı eylemlerinde darp edilerek hayatını kaybetmesi sonrası açılan davanın sonucunda;
Meslektaşımızdan; Polis Memuru Mevlüt SALDOĞAN’a 10 yıl 10 ay, Polis Memuru Yalçın AKBULUT’a ise 10 yıl hapis cezası verildi. Bu ağır sonuçlar nedeniyle, öncelikle meslektaşlarımıza geçmiş olsun dileklerinde bulunuyor, Gezi Olayları nedeniyle, olayların sürdüğü 1 Haziran 2013 tarihli basın açıklamamıza dikkat çekerek, o basın açıklamamızda, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne, meslektaşlarımıza ve halkımıza yönelik uyarıları içeren, kullandığımız ifadeleri aynen tekrarlamak istiyoruz.
01 Haziran 2013 tarihli basın açıklamamızda ÖZETLE ne demiştik…;
“… Yasal mevzuat uyarınca emir komuta zincirine uyma yükümlülüğü olan ve bireysel hareket etme özgürlüğü bulunmayan meslektaşlarımızın, eylem tarihi itibariyle 40 saate yaklaşık süredir (daha sonra bu süre 18 güne çıktı) evlerine dahi gitmeden görevlerini yapmaya çalıştıkları göz önünde bulundurulduğunda; polisin de insan olduğu, ihtiyaçlarının olduğu, uykusuzluk ve yorgunluğu sebebiyle bu şartlarda OLAYLARI SAĞLIKLI DEĞERLENDİRMESİNİN MÜMKÜN OLMADIĞI HESAPLANARAK, polise karşı acımasız eleştirilerde bulunanların kendilerini sorgulaması gerekmektedir.
Burada en büyük sorgulamayı da polisi insan üstü çalıştıran İstanbul Valiliği ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün (EGM’nin) yapması gerekmektedir. ANCAK MESLEKTAŞLARIMIZIN BU ZOR ŞARTLAR ALTINDA DAHİ EMİRLERİN HUKUKA UYGUN OLUP OLMADIĞINI SORGULAMA VE SUÇ TEŞKİL EDEN EMİRLERİ YAPMAMA SORUMLULUKLARI VARDIR. Yasaları uygulayarak konusu suç teşkil eden emirleri yerine getirmeyen meslektaşlarımızın, emri verenler hakkında tutanak tutmaları gerekmektedir. Bütün bu yaşanan olumsuzlukların, tek sorumlusu olarak Türk Polis’inin gösterilmesi, gerçeklerin çarptırılmasıdır. Polisin yalnızca verilen emirleri yerine getirdiği, bu görevi yerine getirirken canavarca bir hisle hareket etmediği ve etmeyeceği, eylemciler içerisinde kötü niyetli grupların da bulunduğu hususlarının aksinin iddia edilmesinin olanağı yoktur. Kamu güvenliğinin sağlanabilmesi için Türk Polisi’ne her zaman ihtiyaç vardır. Türk Polisi Türk Halkı’nın her zaman yanındadır ve bundan kimsenin şüphesi olmaması gerekmektedir.
Bazı kimselerin polise saldırmayı teşvik eden ve sosyal medyaya yansıyan paylaşımlarına itibar edilmemesi gerekmektedir. Türk polisi her zaman halkının hizmetindedir.
Unutulmamalıdır ki, polisler bu milletin bağrından çıkmış öz evlatlarıdır.
Milletimizden evlatlarına sahip çıkmalarını, meslektaşlarımızın da karşısındaki kişilerin anneleri, babaları ve akrabaları olduğunu unutmamalarını rica ediyoruz.”demiştik ve O GÜNDEN ÇOK CANLARIN YANABİLECEĞİ, OCAKLARIN SÖNEBİLECEĞİ, KİMSENİN DE SAHİP ÇIKMAYACAĞI KONUSUNDA UYARIDA BULUNMUŞTUK.
Evet…!
EGM;
Mesela daha yeni olan; Kamu Denetçiliği Kurumu’nun polisin insanlık dışı çalışma şartları ile ilgili yapılan şikayet başvuruları sonrası, 1,5 yıllık araştırması neticesinde verdiği, aynı zamanda Başbakanlık’a, Maliye Bakanlığı’na, İçişleri Bakanlığı’na, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne tebliğ ettiği 30 Aralık 2014 tarihli 38 sayfalık kararında belirtilen hususları,
Türkiye İnsan Hakları Kurumu’nun 2014 yılı Kasım ayı içerisinde yayımladığı Gezi Raporu’nda polisin ağır çalışma şartları ve polislerin bu çalışma şartlarını düzeltebilmeleri bakımından polisin örgütlenme özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması gerektiği konusunda belirtilen hususları,
Avrupa Konseyi Türkiye Komiseri’nin 2013 yılı içerisinde Gezi Olayları sonrası hazırladığı raporunda, özellikle polisin ağır çalışma şartları ve örgütlenebilmesinin önündeki engellerin kaldırılması gerektiği konusunda belirtilen hususları; polisle ilgili 2013 ve 2014 yılı Türkiye İlerleme Raporlarında belirtilen hususları;
Hayata geçirmedikçe;
Meslektaşlarımızın, ağır çalışma şartları yaratan ve suç işlemelerini çok muhtemel hale getiren kanunsuz ve konusu suç teşkil eden emirleri;
Sorgulamadıkça;
Halkımız ve medyamız, polisinin sorunlarına karşı duyarsız kalarak, bu sorunlarının çözümüne katkı yapacağı yerde, üstüne de acımasız bir şekilde eleştiriyor olmasını;
Sorgulamadıkça;
Daha çok; Ali İsmail KORKMAZ’ları yitirir, daha çok; polislerimizin hayatını karartırız.
Unutulmamalıdır ki, polisler ve Ali İsmail KORKMAZ’lar, bu milletin bağrından çıkmış öz evlatlarıdır.
EMNİYET-SEN Genel Başkanlığı